Geçmişinizin aksine siz de şu an ‘az insan çok huzur’ mottosunu benimseyenlerden misiniz?
Neden bir zaman sonra hayatlarımızdan insan eksiltmeye başlarız?
Ya da soruyu ters yüz edip sorayım.
İnsanların sizden uzaklaşma sebebi onları gerçekten anlamak için dinlememeniz olabilir mi?
Bizi biz yapan şeyler vardır; değer yargılarımız, hayat tecrübelerimiz ve ahlak anlayışımız gibi… Ama bir de bunları kullanarak oluşturduğumuz önyargılarımız vardır. Karşımızdaki bize isterse sabaha kadar ne hissettiğini anlatmaya çalışsın, ilk 3-4 cümlesinin akabinde bizim anlattığı duruma karşı geliştireceğimiz tepki bu önyargılar ışığında zaten belli olmuştur. Bundan sonrasında artık anlamaya çalışmak yerine ne cevap vereceğimizi düşünmeye başlarız.
Sizi bilmem ama beni artık anlaşılmamak çok yoruyor. Çoğu insan fiziksel iyileşmenin sadece hapla, tedaviyle vs gelişeceğini düşünür ama ben fiziksel olarak iyileşmek için önce ruhun iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de huzurumu korumak için beni anlayarak dinlemediğini gözlemlediğim insanlarla arama mesafe koyuyorum.
Şimdi size bir kaç soru sorayım ve karşınızdakini anlamak için mi yoksa cevap vermek için mi dinlediğinizi kendi kendinize düşünün:
1. Birisi sizinle konuşurken onunla göz teması kuruyor musunuz yoksa elinizde telefonunuzla ya da işinizle mi ilgileniyorsunuz?
2. Karşınızdakini sonuna kadar dinliyor musunuz yoksa o sözünü bitirmeden sürekli araya mı giriyorsunuz?
3. Kişisel fikriniz sorulduğunda gerçekten ne düşünüyorsanız onu mu söylüyorsunuz yoksa söylenmesi gereken şeyi mi söylüyorsunuz?
4. Ve son olarak, size içini açan kişiyi tüm önyargılarınızı bir kenara koyarak dinleyip onu anladığınızı ifade mi ediyorsunuz yoksa onu “bunu yaparken hiç düşünmedin mi, bunu nasıl yaparsın, ben olsaydım yapmazdım, insanlar ne der” gibi ifadelerle yargılıyor musunuz?
Umarım seçimleriniz hep soruların ilk kısmına daha yakın olmuştur çünkü sizin seçimleriniz yüzünden yalnızlaşmak hiç kimsenin bilinçli önceliği olmamıştır.
(Not: Fotoğraf Ali Güven ile yaptığımız eski bir fotoğraf gezisinden… Denizli 2013)