Bir önceki makalede omurilik yaralanmasının ilk dönemlerinde karşılaşılabilecek durumlardan bahsetmişken bu makalede daha sonraki süreçte karşılaşılabilecek durumlardan bahsedeceğiz.

Inkomplet bir omurilik yaralanması daha fazla hareket özgürlüğü, daha çok duyu hissiyatı ve bağırsak ve idrar kontrolü bakımından daha şanslı olmayı beraberinde getirebilir. Aynı zamanda cinsel işlevlerin daha fazla olması ve komplet yaralanmalara göre hareket özgürlüğünün ve kendi kendini idare yetisinin daha fazla olması anlamına da gelebilir. Ancak bütün bunlara rağmen yine de inkomplet omurilik yaralanmalarını ‘kolay başedilebilir’ olarak adlandırmak doğru değildir.
İnkomplet Omurilik Yaralanmaları Sonrası Karşılaşılabilecek Sorunlar

Araştırmalar omurilik yaralanması olan insanların karşılaşabilecekleri problemler ve yaşayabilecekleri kızgınlıkların 4 ana başlıkta toplanmasını sağlamıştır.

  1. “Bekle ve gör” modu
  2. Acı
  3. Yorgunluk ve güçsüzlük
  4. Duygusal konular

1.Bekle ve Gör” Modu

Omurilik yaralanması ilk günlerinin anlatıldığı bir önceki makalede duygusal stresten bahsedilmişti. Bununla beraber bir de tıbbi olarak sürekli devam eden bir “bekle ve gör” süreci yaşanmaktadır. Örneğin, inkomplet omurilik yaralanması olan insanlar genellikle tedavi gördükleri hastanelerden, omurilik fraksiyonları halen daha iyileşme sürecindeyken doktor kontrolü altında ayrılırlar. Yapılan bir araştırma, araştırma konusu olan her beş hastadan bir tanesinin, omurilik kırığı tamamen iyileşmeden hastaneden taburcu edildiğini göstermiştir. Bir çoğu da halen daha bel ya da boyun korsesi giyiyorlardı ya da hareket alanlarını kısıtlayarak yük kaldırma, dönme ve esneme gibi hareketlerden kaçınmaları gerektiği doktorları tarafından belirtiliyordu.

Bu ne anlama geliyor? Çoğu zaman bir hareketi bağımsız olarak yapabileceğimizi hissediyor olsak bile halen daha – giyinme, düştüğümüz yerden kalkma, merdiven çıkma ya da araba kullanma gibi – anlık olarak yardıma ihtiyaç duyarız. Bu konularda ihtiyaç duyduğumuz yardımı bulma konusunda biraz yaratıcı olmamız gerekebilir – özellikle de evde yardım ve bakımı sağlayacak ekonomik şartları yerine getirme konusunda sıkıntılarımız varsa. Bu sorunu da aşmak için aile, arkadaş, gönüllü ya da sivil toplum örgütlerinin verdikleri destekler alternatif çözümler olabilir.

2. Acı

Omurilik yaralanması olan hastaların şikayet ettikleri konuların başında sebebi bilinmeyen acılar vardır. Bu durumun hem iyi hem de kötü yanları vardır. İyi olan şey acı hissetmemiz duyumuzun olduğunu gösterir ve daha fazla duyumuzun olması her zaman iyi bir şeydir. İşin kötü olan kısmı ise daha fazla duyumuzun olması acıyı daha fazla hissetmemize neden olur ve acı duymak gerçekten kötü bir deneyimdir.
Bizim yaptığımız bir çalışma inkomplet yaralanması olan her 4 hastadan 1’inin sırt, boyun ya da başka eklemleriyle ilgili ağrı şikayetlerinin olduğunu göstermiştir. Yapılan başka bir çalışma ise inkomplet yaralanmalı insanların 40%’ının acı şikayetlerinin olduğunu göstermiştir ve bu oran acı şikayeti olan komplet parapleji hastalarının sayısının neredeyse iki katıdır. Kronik ağrı inanılmaz derecede sinir bozucu ve bazen de kısıtlayıcı olabilir. Ancak – ve belki de neyse ki- asıl üzerinde durulması gereken nokta yeni ya da değişen şiddetlerde ağrılardır çünkü vücutta yolunda gitmeyen olağandışı şeylerin olduğunu gösteren ve dikkate alınmayı gerektiren asıl ağrılar bu tür ağrılardır.

Gariptir ki yeterince ağrı olmaması da bir sorundur. En sık karşılaşılan durum hareketten daha çok hissin olması olsa da, tam tersinin yaşanması da beklenebilir; yani kas işlevi geri gelirken duyu hissi geri gelmeyebilir. Hatta siz farkında bile değilken derin duyu hisleri zarar görmüş olabilir. Eklemlerin arasındaki duyu zarar görmüşse ve siz bu eklemde normal bir ağrı hissedemiyorsanız buna ‘Charcot eklemi’ denir. Eğer bir Charcot ekleminiz varsa ve bu eklemin etrafındaki kaslarınız düzgün çalışıyorsa çok dikkatli olmalısınız çünkü vücudunuzda zorlamamanız gereken bir eklem varsa ve siz uyarı ikazı olarak acı hissetmiyorsanız yatak transferleri, egzersiz, yürüme gibi omuzunuza, kalçanıza veya dizinize siz fark etmeden kalıcı hasarlar verebilecek hareketlerde bulunabilirsiniz.

Ne zaman endişelenmelisiniz? Eğer kolunuzu veya bacağınızı yeterli bir şekilde kullanıp yine de yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu düşünüyorsanız bu konuyu doktorunuzla paylaşmanız yerinde bir karar olur. Bu sayede doktorunuz sizi ayrıntılı testlere tabi tutarak ciddi bir durum olup olmadığını anlayabilir.

 

3. Yorgunluk ve Güçsüzlük
İnkomplet omurilik yaralanması olduğu halde yürüyebilen insanlar, tekerlekli sandalye kullanan insanlara göre yorgunluk ve güçsüzlükle ilgili gözle görülür oranda daha fazla şikayette bulunurlar. Daha doğrusu, yürüyebilen omurilik yaralanmalı insanların yarısı yorgun oldukları ya da kendilerini güçsüz hissettikleri şikayetinde bulunurlar. Bir başka dikkat çekici nokta da şudur ki; inkomplet yaralanmalı her 5 kişiden 2 tanesi kazalarından sonraki ilk yıl boyunca, geriye kalan bir çokları da ilerleyen yıllarda nörolojik bozukluklardan şikayet etmişlerdir ve güç kaybı, duyu hissinde değişiklikler ve idrar kontrolünde azalma gibi sorunlar yaşamışlardır. Ancak kas işlevi ve duyu hissi olan inkomplet yaralanmalı hastalardaki gözle görülmesi zor değişiklikleri fark etmek çok kolay değildir çünkü omurilik yaralanmalarındaki asıl değişiklikleri yorgunluk, güçsüzlük, ağrı veya hastalıkla karıştırmak kolaydır.

Uzun lafın kısası; eğer bir değişim görürseniz göz ardı etmeyin. Bir zamanlar yapıyor olduğunuz ama artık yapamadığınız şeylerin bir listesini yapın ve doktor ya da terapistlerinizle paylaşın. Onlardan güç ve duyunuza ilişkin temel ölçümleri yapmalarını isteyin; böylece gerçekten fark olup olmadığını anlamak için iki farklı ölçümü kayıt altına alabilirler.

Yorgunluk konusunu ciddiye alın. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, yaralanma ne kadar uzun zaman önce olduysa yorgunluğun da tüm omurilik yaralanmalarında o kadar ciddiye alınması gerektiğini göstermiştir. Siz tedbir almadıkça sorun kendiliğinden yok olmayacak, hatta daha da kötüye gidecektir. Günlük çizelgenizde, rutininizde ve hatta kullanacağınız araç gereçlerde yapacağınız bir değişikliğin çok işinize yarayacağını göreceksiniz.

4. Duygusal Konular

Inkomplet omurilik yaralanması olan – kimi yürüyebilen, kimi de tekerlekli sandalyedeki hastalar üzerinde yapılan bir araştırmadan şu sonuçlar çıkarılmıştır.

– İnkomplet yaralanması olan insanlar (29%), parasal konularda ilk yıllarda komplet parapleji ya da tetrapleji hastalarından daha çok şikayet etmişlerdir. 5 yıl sonrasında bu rakam daha da artmıştır (35%). Bu artışın sebebinin engelli hakları, iş ve sosyal sigorta konusunda ilerleyen yıllarda yaşanan sorunların olması muhtemeldir.

– İlk bir yılda alkol problemi olan omurilik yaralanmalı insanların oranı 6% iken, beş yıl sonunda bu rakam 14%’e çıkar. Rakamlar düşük olmakla beraber komplet yaralanmalı insanlarda bu rakamlar iki katına kadar çıkar.

– Omurilik yaralanmalı insanların 10%’u depresyonda olduklarını belirtmişlerdir.

Bu problemlerin yanında sayıca az olsa da başka problemlerle de karşılaşılabilir. Bunların içinde kişinin eşinin giderek artan alkol kullanımı, bireyin çocuklarında baş gösteren davranış bozuklukları ve cinsel zorluklar gösterilebilir.

İyi Haberler

Bu kadar olumsuz durumun yanında iyi haberleri de gözden kaçırmayın.

Omurilik yaralanmasıyla ilgili insanların yaşadığı finansal problemlere rağmen, omurilik yaralanmalı insanların iş  edinme şansları sağlıklı rakiplerine göre daha fazladır.

Omurilik yaralanmalı insanlar aynı zamanda gönüllülük gerektiren işlere ve diğer üretim gerektiren işlere katılım konusunda daha isteklidir.

Aynı zamanda yaşam kalitelerinin komplet yaralanmalı olan insanlara göre biraz daha yüksek olduğu ve yaşam memnuniyeti, sağlık ve stres testlerinden daha yüksek puanlar aldıkları belirtilmiştir.

Komplet omurilik yaralanmalı insanlarla kıyaslandığında inkomplet yaralanmalı insanlar toplumdaki konumlarına geri dönme ve eski aktivitelerini devam ettirmek bakımından daha başarılıdır.  

İnkomplet yaralanmalı insanlar aynı zamanda sosyal ihtiyaçlarının karşılanmaması (partnerlerinin ya da çocuklarının olmaması, arkadaş edinememek veya sosyalleşememek)  konusunda daha az şikayet ederler.

Yeni Bir Bakış Açısı

İnkomplet yaralanmalar komplet yaralanmalara nazaran daha kolay gibi gözükebilir ama aslında bir çok açıdan da bir o kadar – hatta düşünülenden çok daha fazla zordur. Yapılan araştırmalarda elde edilen data ve istatistiklerden bağımsız olarak, inkomplet omurilik yaralanması, her bir birey için kendi bireysel deneyimidir ve başka bir eşi yoktur. Diğer insanların başına gelen şeylerin sizin de başınıza geleceğini ya da tedavi süreçlerini aynı şekilde siz de yaşayacağınızı ummayın. Ama bunun yanında varolan risklerin sizin de başınıza gelebileceğini düşünerek aşağıda belirtilen önerileri dikkate alın.

– Düzenli olarak medikal check-up yaptırın.

– Omurilik yaralanmanızın geçmişte kaldığını ve unutulması gerektiğini düşünmeyin.

– Hastalık, ameliyat veya stres gibi durumlarda ya da yaşınız ilerledikçe işlerin sizin için daha da zor bir hale gelebileceğini aklınızda bulundurun.
– Planlı olun ve ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda bulundurmanız gereken yardım ya da ekipmanı her zaman hazır tutun.

– Yaralanmayı uzun zaman önce yaşamışsanız kullanabileceğiniz araç gereç ya da teknoloji bakımından bir çok yenilik olabileceğini unutmayın. Birkaç sene öncesinde varolmayan ama şimdi hayatınızı çok daha kolay hale getirebilecek yenilikler mutlaka ortaya çıkacaktır.

– Yardım istemeyi zayıflık olarak düşünmeyin. İhtiyacınız olduğundan yardım isteyin, bu sosyalleşme bakımından da size çok şey kazandıracak, çevrenizdeki insanların yaşayabilecekleri gerginlikleri azaltacaktır.

– Vücudunuzu dinleyin, değişiklikleri göz ardı etmeyin ama küçük değişiklikler konusunda da saplantılı olmayın. Farklı giden bir şeyler mi hissediyorsunuz? Yaşadığınız spesifik ve somut örnekleri not alın ve omurilik yaralanması tedavisi konusunda deneyimli olan doktorunuz veya terapistinize durumu açıklayın.

 

  • Bu makale aşağıda linki paylaşılan websitesinden alınarak tarafımdan Türkçe’ye çevirilmiştir.
  • This article was translated from the original article given in the link below.

       Tıkla