Herkesin içinden geçiyordur; iyi bir fotoğraf gördüğümüzde keşke ben de böyle bir fotoğraf çeksem diye iç geçiririz ve aklımıza gelen ilk soru acaba hangi kamerayla çekildiği olur… Fotoğrafçıların kaderidir bu soruyla karşılaşmak ve samimi olayım, çoğumuz nefret ederiz bu soruyu duymaktan:) Aslında haklı sebepleri de vardır nefret etmemizin; çünkü emek vardır çekilen fotoğrafta ve fotoğrafçının en büyük kazancı manevi tatmin duygusudur. Hiçbir zaman maddiyata dönüşmeyeceğini bile bile parayla yapılan işlerde bile katlanılması zor şartlara katlandığın, daha doğru bir ifadeyle, katlanmaktan hiç gocunmadığın olur ve onca emeğin karşılığındaki övgülerde önceliğini kameraya kaptırmak sinir bozucudur haliyle…

Öncelikle belirtmem gerekir. Profesyonel bir kamera kullanıyorum ve çektiğim her fotoğrafta kameramın oynadığı rolü hiçbir zaman yadsıyamam. Artık klasikleşmiş bir yargı olan “iyi fotoğraf çekmek için iyi bir kameranın olması gerekmez” tezini de yeterli bulduğumu söyleyemem çünkü ardından “ e o zaman neden hepiniz kocaman kameralar taşıyorsunuz?” sorusunun gelmesi muhtemeldir…

 

Ama… kamera ve fotoğrafçı birbirini tamamlayan öğelerdir. Ve yukarıdaki tezi destekleyen daha doğru bir ifade şudur: “İyi bir fotoğraf için kamerasını kullanmayı bilen iyi bir göz şarttır”.

 

Şurası tartışmasız bir gerçek ki gelişen teknolojiyle beraber ortaya çıkan dijital fotoğrafçılık, fotoğrafçılık sanatını çok farklı noktalara taşıdı. Pahalı bir DSLR kameranın iyi fotoğrafa olan etkisini sanırım hiç birimiz tartışamayız ama aynı kameranın her zaman, her şartta ve her fotoğrafçıyla beraber iyi bir fotoğraf ortaya çıkaracağı mitini de aklımızdan çıkarmamız gerekir.

 

İki temel unsuru unutmayalım; fotoğraf, içinde aynı anda hem duygu hem de kural barındıran bir uğraştır. İster buna sanat deyin isterse başka bir şey, şayet fotoğrafçı o fotoğrafa kendi yorumunu katmazsa ve bunu da teknik kurallar çerçevesinde uygulamazsa her zaman eksik bir şeyler olacaktır. Elinizde hangi kamera olursa olsun bu iki unsuru bir araya getiremezseniz iyi fotoğraf çekme ihtimaliniz ancak tesadüflere kalmıştır.

 

O yüzden profesyonel bir kamera almaya karar verdiğiniz zaman ilk aklınıza gelecek olan soru şu olsun: “Ben bu kamerayı neden almak istiyorum?” Bu soruya verilebilecek çok fazla cevap var ama kıssadan hisse; değmeyecekse binlerce lira vererek almayın arkadaşlar. Fotoğrafçılık sizi heyecanlandırmıyorsa, fotoğrafın temel bilgilerini öğrenmeyi sıkıcı buluyorsanız, internette ya da sergilerde fotoğraf izlemiyorsanız, kamerayı elinize ayda yılda bir doğum gününde, partide ya da aile buluşmalarında alıyorsanız ya da bu iş sizin için dönemlik bir hevesse profesyonel kamera alma işini bir kere daha düşünün derim. Piyasada var olan bas-çek kompakt kameralar da bu amaçlar için fazlasıyla işinizi görür kanımca.

 

Kafanızdaki bütün soruların cevabını buldunuz ve artık profesyonel bir kamera almaya karar verdiniz. Bundan sonrası tamamen cebinize ve fotoğraftaki ilgi alanınıza kalmış. DSLR kamera için paranızı zor yetiriyorsanız ve yine de almaya kararlıysanız giriş seviyesi bir kamera+kit lens başlangıç için tercihiniz olabilir. Ekonomik olarak daha rahat bir durumdaysanız orta seviye ya da full frame bir kamera alabilirsiniz. Kit lens yerine başka bir lens alacaksanız bunu bu konuları bilen birisiyle yapmanız şiddetle önerilir. Çünkü yeni başlıyorsunuz ve haliyle henüz neye ihtiyacınız olduğunu bilmiyorsunuz ve yeni başlayanlar için bu işler hakikaten zor olabilir.

 

Gelelim hâlihazırdaki kamerasını değiştirmek isteyenlere… Ben fotoğrafçıyla kamera arasında duygusal bir ilişki olduğuna inanırım. Aradaki elektrik ne kadar olumluysa bu, fotoğrafa da aynı olumlulukta yansır. Kamerasını iyi tanıyan ve onun dilinden anlayan fotoğrafçı her zaman için diğerlerinden bir adım öndedir. Bu konuda sevgili dostum Ali Güven’i izni dâhilinde olmasa da affına sığınarak örnek gösterebilirim. Kendisi senelerdir muhteşem fotoğraflar çekiyor ve kullandığı emektar kamera en son kendi kendini imha etmek üzereydi ki nihayet değiştirmeye karar verdi ve yeni bir kamera aldı.

Fotoğraflarını merak edenler için; http://photo.net/photos/Aliguven

 

Peki ben kameramı neden değiştirmek istiyorum? Otomatik ya da yarı otomatik mod dışındaki modlarının, kameramdaki bütün tuşların ne işe yaradığını biliyor muyum? İyi kompozisyonlar çıkaramamamın nedeni kameramın sınırlarını zorladığım halde istediğim sonuçları alamıyor olmam mı yoksa benim temel fotoğraf bilgisi ve teknik olarak eksik olmam mı? Kullandığım lensten ne kadar verim alabiliyorum?

 

Kameranızın iso performansından memnun olmayabilirsiniz, çekim hızı yeterli gelmeyebilir, eskimiş ya da sık sık arıza veriyor olabilir, koca koca kameralar taşımaktan sıkılıp daha küçük kameralarla yolunuza devam etmek isteyebilirsiniz ve daha bir çok nedeniniz olabilir. Önemli olan geride bıraktığınız kamerayı geçerli sebeplerle terk etmeniz. Unutmayın kameranızın da duyguları var ve sebepsiz yere arkanızı döndüğünüz kameraların laneti bir ömür boyu sizi takip edebilir…

 

Ve son bir öneri daha! İster ilk defa bir profesyonel kamera almış olun, isterseniz mevcut kameranızı değiştirmiş olun; yeni kameranızın kullanım kitapçığını mutlaka okuyun. “buradan açılır, buradan kapanır” gibi temel bilgiler dışında kameranızın hiç bilmediğiniz özelliklerini keşfetmenize fazlasıyla yardımı dokunacaktır.

 

Başlığa dönecek olursak; iyi bir fotoğraf çekmek için izlenecek sıra bellidir;
1.    Bilinçlenmek
2.    Öğrenmek
3.    Size uygun iyi bir kamera almak

 

Sözün özü; ne iyi fotoğraf çekmek için ne de iyi bir kamera sahibi olmak için acele etmeyin. Göreceksiniz ki zamanla iyi fotoğraf iyi kamera için, iyi kamera da iyi fotoğraf için tetikleyici bir araç olacaktır.

 

EmBaBa